İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN YARATTIĞI RİSKLER: SU

Serap GÜNAY KANTAR*

Hayatımızı idame ettirebilmemiz için su önemli bir kaynaktır. Ancak günümüzde karşı karşıya geldiğimiz iklim değişikliği krizinin en önemli bir sonucu da su kaynaklarımızın tükenmesi üzerine olan etkisidir.

Dünyamızın 2/3’ü su ile kaplıdır. Yerkürede bulunan suyun % 97.5’i okyanuslarda bulunan tuzlu sulardan oluşmaktadır. Geriye kalan %2.5 oranındaki tatlı suyun büyük bir kısmı kutuplarda (Antartika, Greenland) buzul ve çok derin jeolojik tabakalarda yeraltı suyu olarak bulunur. Ulaşabildiğimiz temiz su kaynakları göllerde, rezervuarlarda, nehirlerde ve derelerde bulunmakta olup, bu miktar yerküredeki toplam tatlı su potansiyelinin %0.10’unu oluşturmaktadır [1].

Karşılaştırabilir zaman dilimlerinde gözlenen doğal iklim değişikliğine ek olarak doğrudan veya dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan faaliyetleri sonucu iklimde oluşan değişiklikler ile mevsimsel normallerin altında yağışlar oluşmakta ve yağışlar giderek azalmaktadır. Yağışların azalması su kaynaklarımızı olumsuz etkilemekte ve nüfusun giderek artması doğrultusunda ihtiyaç duyulan su miktarı giderek artmakta, ancak su kaynaklarındaki su miktarı giderek azalmaktadır.

Ülkemiz Akdeniz iklim kuşağında yer alması sebebiyle iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarından en çok etkilenmesi muhtemel bölgeler arasındadır. Bu sebeple giderek artan nüfus karşısında azalan su miktarı arz talep dengesizliği oluşturmakta ve su kıtlığı riskini ortaya koymaktadır.

Uluslararası bir terim olan su kıtlığı “tüm su kullanıcılarının, yürürlükteki kurumsal düzenlemeler çerçevesinde, suyun tedariğine veya kalitesine yönelik taleplerinin tam olarak karşılanamayacağı nokta” olarak tanımlanmaktadır [2]. Su Kaynakları üzerindeki baskıyı gösteren Uluslararası Falkenmark indeksine göre ülkemiz “su sıkıntısı” kategorisinde yer almakta olup iklim değişikliği etkileri ile su miktarımızın giderek azalması kuvvetle muhtemel bir sonuçtur. Bu sebeplerdendir ki Su Verimliği Seferberliği projesi ülkemizde uygulanmaya başlamıştır. Söz konusu projede “Ülkemizde su stresi baskısı olmadan, ihtiyaçlarımızdan feragat etmeden, yaşam standartlarımızı düşürmeden, müreffeh şekilde yaşamımıza devam edebilmek için “suda sıfır kayıp” bilinci ile bütün kurum/kuruluşlarımızı, çiftçilerimizi, sanayicilerimizi, çocuklarımızı kısacası her bir vatandaşımızı suyumuzu verimli kullanmaya davet ediyoruz. Çünkü “su vatandır”, “su medeniyettir”, “su geleceğimizdir”.” amacı benimsenmiştir [3].

Su Verimliği Seferberliği projesi kapsamında Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi Ve Eylem Planı (2023–2033) yayımlanmıştır. Söz konusu planda su kayıplarının azaltılması; yağmur suyu hasadı, gri suyun kullanımı, arıtılmış atık suların yeniden kullanımı gibi yöntemlerle alternatif su kaynaklarının kullanımı; tarımda, sanayide, bireysel su kullanımlarında verimli teknolojilerin kullanımı ve bilinçli üretimin yaygınlaştırılması; bireysel su kullanım alışkanlıkların iyileştirilmesi vb. ana verimlilik uygulamaları çerçevesinde eylemler belirlenmiştir.

 

Belgede, ülkemizdeki tarımsal sulamanın toplam su kullanımındaki payının 44 milyar metreküp ile %77 olduğundan, tarımda verimli sulama uygulamalarıyla birlikte elde edilecek su kazanımının oldukça yüksek olacağı ifade edilmektedir. Ayrıca modern sulama sistemlerinin kullanılması ve bilinçli tarım uygulamalarıyla kazanılacak su ile daha fazla tarım alanının sulanmasının mümkün olacağı belirtilmektedir. Tarımsal sulama verimliliği açısından basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasının büyük önem arz ettiği belirtilmektedir.

Yine tarımsal verimlilik çalışmaları kapsamında sulama randımanının arttırılmasına ilişkin bir diğer önemli husus olarak toprağın organik madde içeriği ön plana çıkarılmıştır. Türkiye topraklarının yaklaşık %65’inde organik madde miktarı %2’den az, %23’ünde ise %2-3 aralığında olduğundan bu alanlarda toprak organik maddesinin arttırılması toprak bünyesinde bulunan su miktarının arttırılmasına katkıda bulunacak ve böylece sulama suyu ihtiyacında önemli azalmalar sağlanabileceği de eylem planında belirtilmiştir.

Hayvancılık faaliyetlerindeki verimlilik çalışmaları kapsamında ise hayvancılık tesislerinde özellikle hayvan barınaklarını ve ekipmanlarını temizlemek için yüksek basınçlı temizleyicilerin kullanılması, hayvanların su ihtiyacını karşılamak için emzikli suluk, yuvarlak suluk, su oluğu gibi ekipmanlardan hayvan kategorisine uygun olması, uygun boyut ve duruş açısında teşkil edilmesi, su doldurulan kapların taşmadığından emin olmak için rutin dolum işlemlerinde şamandıralı kapatma sistemlerinin kullanılması, gri su geri kazanımı, yağmur suyu hasadı gibi uygulamalar ile su kullanımının azaltılmasının mümkün olduğu vurgulanmıştır.

Endüstriyel su verimliliği kapsamında ise sanayide temiz üretim tekniklerinin ve su verimliliği tedbirlerinin uygulanmasıyla %50’ye varan oranlarda su kazanımı sağlanması hedefi doğrultusunda stratejiler belirlenmiştir. Ayrıca Su Verimliliği Seferbeliği projesi kapsamında Endüstriyel Su Verimliliği Rehberleri yayımlanmıştır.

Su ayak izi hesaplamaları doğrultusunda söz konusu planda Türkiye’de 2022 yılı sonu itibarıyla

%4,75 olan arıtılmış atık suların yeniden kullanım oranının 2023 yılında %5’e, 2030 yılında ise

%15’e çıkarılması hedeflenmektedir.

Ayrıca Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi Ve Eylem Planı: 2023–2033 belgesinde verilen aşağıdaki istatistikler bireysel su tasarrufunun önemini gözler önüne sermektedir.

“• Diş fırçalama esnasında bir musluğun kapatılması dakikada 11-12 litre tasarruf sağlamaktadır (Öztürk, 2018). Fırçalama esnasında musluğun kapatılmaması fırçalama süresine bağlı olarak günlük yaklaşık olarak kişi başı 25 litreye ulaşan su israfına sebep olmaktadır (Davis, 2014).

Bulaşık makinesi öncesi gerçekleştirilen 5 dakikalık bir ön durulama işlemi musluk özelliğine bağlı olarak yaklaşık 45,4 litrelik su kullanımına tekabül etmektedir (Portland Government, 2020). Tek bir yıkama için verilen bu değer, 4 kişilik bir aile düşünüldüğünde kişi başına 11,4 litreye karşılık gelmektedir.

2009 yılında gerçekleştirilen bir modelleme çalışmasına göre, kullanılan sıcak suyun %10’unundan fazlasının, sıcak suyun gelmesi beklenirken israf edildiği belirtilmektedir. Örnek olarak ise, toplam Amerika nüfusunun günlük 200 milyon kez duş aldığı ve EPA tahminlerine göre her gün 280 milyon galon (1.233.367,16 m³) suyun israf edildiği belirtilmektedir (Osann, 2014). Buradan yola çıkarak, sıcak suyun gelmesi beklenirken her gün yaklaşık olarak kişi başı 5,3 litre su israf edildiği öngörülmektedir.

Klasik tuvalet sistemlerinde sifon başına 9 litre su tüketilmektedir. Ancak, kademeli düzeneklerde bu değer 3 litre/sifon olabilmektedir. Buradan yola çıkıldığında, tuvaletlerde su israfını %75 oranında azaltmak mümkündür. Hesaplamalarda, bir kişinin günde 4 sefer kullandığı varsayılarak 24 litreye ulaşan su israfı olabilmektedir.

Ortalama olarak ellerin günde 9 kez yıkandığı kabul edildiğinde ve 20 saniyelik sabunlama süresi boyunca muslukların kapatılması neticesinde günlük yaklaşık olarak 23 litre su tasarrufu sağlanabileceği öngörülmektedir (Portland Government, 2020).

Gereksiz yere ön yıkama programı kullanılmayarak her yıkama başına 15 litrelik bir israfın önüne geçmek mümkündür (Derbyshire, 2008). Tek bir yıkama için verilen bu değer, 4 kişilik bir aile düşünüldüğünde kişi başına 3,75 litre olarak dikkate alınmıştır.”

Proje kapsamında yapılan iyi uygulama örnekleri bireysel olarak bilinçli olmanın su verimliliğine büyük etkisinin olduğunu “Suyun bilinçli ve verimli kullanılmasıyla 4 kişilik bir ailede günlük 360 litreyi aşan miktarda suyun tasarruf edilmesi mümkündür.” sonucu ile göstermektedir.

Bu kapsamda, projede de belirtildiği üzere mevcut su kaynaklarımızın verimli kullanılması konusunda hepimize önemli sorumluluklar düşmektedir. Suyu verimli kullanan cihaz, ekipman ve aparatları tercih ederek, günlük yaşantımızda su kullanım alışkanlıklarımızda yapacağımız küçük değişikliklerle önemli büyüklüklerde su tasarrufu sağlayabileceğimiz görülmektedir. Alışkanlıklarımızı değiştirerek ve günlük yaşantımızda suyu daha verimli kullanarak, her birimiz günlük yaklaşık 5 damacana su tasarruf edebileceğimiz projede belirtilmiştir.

Sonuç olarak Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi Ve Eylem Planı: 2023–2033 belgesinde de hedeflendiği üzere su kaynaklarımızı verimli kullanmamız, stratejiler belirlememiz, belirlenen strateji ve tedbirlere hassasiyet göstermemiz hayati önem taşımaktadır.

 

 

KAYNAKLAR

[1] Meteoroloji Genel Müdürlüğü, www.mgm.gov.tr

[2] Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi (UNDESA), http://www.un.org/waterforlifedecade/scarcity.shtml

[3] Su Verimliliği Seferberliği, https://www.suverimliligi.gov.tr/su-verimliligi-seferberligi/

Tarım ve Orman Bakanlığı, Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi Ve Eylem Planı (2023 – 2033)

 

* Çevre yüksek mühendisi, serap__gunay@hotmail.com